"Rusya, Erdoğan-Putin görüşmesine kadar olan zamanı etkin şekilde değerlendirmek ve askeri hedeflerine ulaşmak istiyor"

T24 yazarı Akdoğan Özkan, Ankara'dan Dışişleri, Milli İstihbarat ve Ulusal Güvenlik yetkililerinden oluşan bir heyetin Rusya'da İdlib ve Libya konularına ilişkin görüşmelerin başlamasıyla ilgili, "Buradan harekâtın sonlandırılacağına dair bir uzlaşma çıkacağına ihtimal vermiyorum. Zira Rusya 8 Ocak'taki Erdoğan- Putin görüşmesine kadar olan zamanı en etkin şekilde değerlendirmek ve tüm askeri hedeflerine varmak isteyecektir" dedi.  

T24 yazarı Akdoğan Özkan, T24 Manşet’e konuştu. 

Özkan, şu ifadeleri kullandı: 

"Görünen o ki Rusya desteğindeki Suriye ordusu İdlib'in güneydoğusunda 72 saat içinde 30 civarı köy ve mezrayı denetim altına almış durumda. Ankara'nın bölgedeki gözlem noktalarından biri de ordu birliklerinin 3 taraflı kuşatması altına düşmüş bir konumda. Bu Maaret'in Numan ilçesine bağlı Sırman Köyü yakınlarındaki 8 numaralı gözlem noktası. Şu an itibarıyla sadece Cercenar beldesi yönünden kuşatılmış değil. Tam anlamıyla kuşatılsa bile gözlem noktasının etrafına Suriye askeri yerine Rus askeri polisi yerleştirilecek ve güvenliği güvence altına alınacaktır. Bunlar sürpriz değil. TSK'nın Tel Tukan ve el-Eys yakınlarındaki gözlem noktaları kuşatılırsa onlar da sürpriz olmayacaktır. 

Ankara'nın Moskova'ya bugün heyet göndererek son gelişmeleri değerlendirmeye çalışması da sürpriz değil. Ama buradan harekâtın sonlandırılacağına dair bir uzlaşma çıkacağına ihtimal vermiyorum. Zira Rusya 8 Ocak'taki Erdoğan Putin görüşmesine kadar olan zamanı en etkin şekilde değerlendirmek ve tüm askeri hedeflerine varmak isteyecektir. Bunlar da; Maaret el Numan ilçesini denetim altına almak, Halep'in batı kırsalından doğuya yapılan top atışlarının önünü almak ve belki de en önemlisi Şam Halep arasındaki M5 Karayolu'nu yeniden trafiğe açma konusunda ilerleme kat etmek. 

Bunlar sürpriz değil. Ateş hattından kaçmak isteyen binlerce insanın kuzeye göç ederek Türkiye sınırında sığınacak bir yer araması da sürpriz değil. Bunların yaşanacağı belliydi. Dolayısıyla Ankara, bu harekât nedeniyle sınırlarına yığılan insanların yaşadığı dramı dindirmek istiyorsa Rusya'yla spesifik olarak bu konuda bir uzlaşı arama çabası içinde olmalı. Zira iki ülke arasında varılmış olan 17 Eylül 2018 tarihli İdlib Mutabakatı'nda sivillerin ya da sığınmacıların akıbetinin dert edildiğini gösteren br tane madde yok. Dolayısıyla yapmamız gereken bir ödev var..."