•Yeni sendikal istatistiklere göre sendikalaşma oranı yüzde 9.2. Tüm ücretliler dikkate alındığında sendikalaşma oranı yüzde 6’ya geriliyor.
•En düşük sendikalaşma oranları inşaat, sağlık ve sosyal hizmetler ile gazetecilik işkolunda. Gazetecilerin sendikalaşma oranı yüzde 3.6.
•Toplam 92 sendikadan 49’u yüzde 1’lik işkolu barajını aşamadı.Yeni sendikal istatistikler işkolu barajının sendikal haklar için ciddi bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
•12 Eylül sonrasında bile bu kadar çok sendika işkolu barajının altında kalmamıştı.
6356 sayılı yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince Ocak 2013 sendikal işkolu istatistikleri açıklandı. 26 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tebliğine göre toplam işçi sayısı 10 milyon 882 bin, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 2 bin ve sendikalaşma oranı ise yüzde 9.2.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri esas alarak yayımlanan yeni istatistikler ile 1980’li yıllardan bu yana devam eden sendikalaşmaya ilişkin hayali tablo ortadan kalkmış oldu. En son 2009 yılında açıklanan istatistiklere göre toplam işçi sayısı 5.4 milyon, sendikalı işçi sayısı 3.2 milyon ve sendikalaşma oranı yüzde 60 idi. Bu istatistikler hayali idi. Gerçekle uzaktan yakından bağlantısı yoktu. Ancak Bakanlık yıllarca bu istatistikleri yayımlamakta ısrar etmişti.
Yeni sendikal istatistikler işkolu barajının sendikal haklar için ciddi bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bir kaç yıl içinde çok sayıda sendika yetkisiz kalabilir. Bazı işkollarında sendikal örgütlülük sona erebilir.
Ocak 2013 istatistikleri sendikalaşma konusundaki vahim tabloyu ortaya koydu. Sadece kayıtlı işçiler dikkate alınarak yapılan hesaplamada yüzde 9.2 olan sendikalaşma oranı, uluslararası standartlara uygun olarak hesaplandığında daha da düşüyor. 16.2 milyon ücretli esas alınarak yapılan hesaplamada sendikalaşma oranı yüzde 6’ya düşüyor. Her 16 ücretliden sadece biri sendikalı.
Sendikalaşma bazı işkollarında çok daha vahim bir tablo arz ediyor. Sendikalaşmanın en vahim olduğu ilk üç sektör sırasıyla inşaat, sağlık-sosyal hizmetler ve gazetecilik-basın yayın. Toplam 104 bin çalışanın olduğu gazetecilik-basın yayın işkolunda sadece 3 bin 700 sendikalı var. Gazetecilik işkolunda sendikalaşma oranı yüzde 3.6 (Tablo 1). Ağırlıkla kamu işletmelerinin var olduğu sektörlerde sendikalaşma oranı yüzde 10-20 arasında seyrederken özel sektörde sendikalaşma oranı yüzde 2 ile yüzde 10 bandında seyrediyor.
Tablo 1: Sendikalaşma Oranları
Sendikaların Çoğu Yüzde 1 Barajının Altında
Sendikal istatistikler adeta sendikaları biçti. Böylece 6356 sayılı yasanın ilk olumsuz sonuçları ortaya çıkmış oldu. Çok sayıda sendika yüzde bir işkolu barajı altında kalırken, bazı sendikalar barajı kıl payı geçebildi. Toplam 92 sendikadan 43’ü işkolu barajını aşarken 49 sendika işkolu barajını aşamadı. 12 Eylül’ün ardından çıkarılan 2821 ve 2822 sayılı yasalar döneminde bile bu kadar çok sendika işkolu barajının altında kalmamıştı. Üç konfederasyona (Türk-İş, Hak-İş ve DİSK) üye 62 sendikadan 20’si barajı aşamadı. Türk-İş üyesi 33 sendikadan 30’u barajı aşarken, üç sendika (Orman-İş, Deri-İş ve TGS) barajı aşamadı. Hak-İş üyesi 14 sendikadan 8’i barajı aştı. DİSK üyesi 15 sendikadan ise sadece 4’ü barajı aşabildi (Tablo 2).Özellikle Dev Sağlık-İş’in durumu önem arz ediyor. Çünkü Bakanlık taşeron işçilerin üyeliklerini kabul etmediği için, Dev Sağlık-İş’in on bin civarında üyesinin yok sayıldığı biliniyor.
Tablo2: Sendikal İstatistiklerin Konfederal Dağılımı
Sendikal istatistikler toplu iş sözleşmesi açısından yaşamsal önem taşıyor. Sendikaların toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için birinci koşul işkolu barajını aşmaları. İşkolu barajı 6356 sayılı yasa ile aşamalı bir şekilde uygulanıyor. Baraj, 15 Eylül 2012 tarihine kadar Ekonomik ve Sosyal Konseye (ESK) üye konfederasyona üye olmuş sendikalar için Temmuz 2016’ya kadar yüzde bir, Temmuz 2018’e kadar yüzde 2 olarak uygulanacak. 1 Temmuz 2018 sonrasında ise işkolu barajı yüzde 3 olarak uygulanacak. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK ESK üyesi olduğu için bu konfederasyonlara üye sendikalar aşamalı baraj sistemine tabi. Bağımsız sendikalar ise doğrudan yüzde 3 işkolu barajına tabi. Toplam 69 sendika şu anda yüzde 3’ten az üyeye sahip.
Ocak 2013 istatistiklerinde bazı sendikaların işkolu barajını yüzde 1.01 veya yüzde 1.1 gibi bıçak sırtı oranlarla geçtiği görüldü. Öte yandan Ocak 2013 istatistiğinde barajı geçen sendikaların büyük bölümünün yüzde 3’ün altında kaldığı görüldü. Barajı aşan 42 sendikanın 20’si işkolunda yüzde 3’ten az üyeye sahip. Eğer 2018’e kadar bu sendikalar ciddi bir üye artışı sağlayamazsa 2016 ve 2018’de pek çok sendikanın yetki kaybetmesi gündeme gelecek.
Yasanın geçici 6. Maddesine göre Ocak 2013 istatistikleri açıklanmadan toplu iş sözleşmesi prosedürünü başlatan sendikalar bu istatistiklerden etkilenmeyecek. Ayrıca toplu iş sözleşmeleri Ocak 2013 istatistiklerinden önce imzalanmış ve istatistiklerin yayımı tarihinden sonra sona erecek olan sendikalar için bir sonraki toplu iş sözleşmesiyle sınırlı olmak üzere toplu iş sözleşmesi ve yetki işlemleri 2009 istatistiklerine göre yapılacak. Böylece Ocak 2013 istatistiklerinde barajı aşamayan bazı sendikaların bir dönem daha toplu iş sözleşmesi yapabilmelerine olanak tanınmış olacak. Böylece önümüzdeki bir kaç yıl sendikalar için köprüden önceki son çıkış olacak.
Yeni istatistikler ile üç işçi konfederasyonunun üye sayıları ve temsil oranları şu şekilde: Türk-İş 696 bin üye (yüzde 69.4), Hak-İş 164 bin üye (yüzde 16.4), DİSK 100 bin üye (yüzde 10). Türk-İş üyesi sendikaların yeni üye sayıları Türk-İş’te dengeleri değiştirecek nitelikte.
Ocak 2013 istatistiklerinin ortaya koyduğu en önemli gerçek Türkiye’deki düşük sendikalaşma oranları ile sendikal işkolu barajlarının sendikal hak ve özgürlükleri ihlal ettiğidir. Yüzde bir barajı bile sendikaların bir çoğunu yetkisiz bırakırken önümüzdeki yıllarda uygulanacak yüzde 3 barajı sendikaların ezici çoğunluğunu yetkisiz bırakabilir. Bu nedenle işkolu barajının kaldırılması zorunludur. AKP hükümeti ise sendikal barajlarda ısrar ederek sendikal hakları ihlal ediyor. Ocak 2013 istatistikleri sendikasızlaştırma tehlikesinin büyüklüğü için önemli bir işarettir.
Yeni istatistikler eskiye göre daha sağlıklı olmasına karşın hatalar tümüyle ortadan kalkmadı. Taşeron işçilerin üyeliklerinin keyfi olarak dikkate alınmaması önemli bir sendikal hak ihlalidir ve istatistikleri olumsuz etkilemektedir.