15 Ocak’ta 2015 Ocak-Aralık bütçe gerçekleşmeleri Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yayımlandı. Böylece, ekonomik karar vericiler için çok önemli olan 2015 Bütçesi’nin 12 aylık sonuçlarını da görmüş olduk. Sonuçlara bakarak, 2015’in bütçe için oldukça iyi bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. 2015 bütçesinin yıl sonu karnesine şimdi biraz daha yakından bakalım.
Ocak-Aralık 2015 döneminde kümülatif “bütçe gelirleri” 2014’ün aynı dönemine göre %13,6 artışla 483,4 milyar TL olarak gerçekleşmiş; 2014’te bu artış %9,3 ve tutar da 425,8 milyar TL’ydi. Özetle bütçe gelirlerindeki bu artış oranı tatmin edici görünüyor; kaldı ki iki genel seçim yaşanan 2015’te iç ekonominin pek hareketli olduğunu da söyleyemeyiz.
2015’in geneline bakarsak “vergi gelirleri” performansının oldukça iyi olduğu göze çarpıyor. Vergi gelirlerinin artış oranı %15,6 (bu artış 2014’te %8,1’di) ve tutar ise 407,5 milyar TL. Biraz daha ayrıntılara inelim;
Petrol ve Doğalgaz Ürünleri 50,8 milyar TL,
Tütün Mamulleri 27 milyar TL,
Motorlu Taşıt Araçları 17 milyar TL,
Alkollü İçecekler 6,8 milyar TL,
Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallar 3,9 milyar TL
Kolalı Gazozlar 345 milyon TL,
Yukarıdaki tutarlara bakınca, vergi gelirlerimizin genel olarak “dolaylı vergilere” dayanmakta olduğu dikkati çekiyor. Vergi gelirlerimiz içerisinde, gelir ve kurumlar vergisinin payı oldukça cılız görünüyor; ancak çare gelir ve kurumlar vergisi oranlarını arttırmaktan ve/veya bu vergilere ilişkin istisna ve muafiyetleri kaldırmaktan değil; şu an GSYH’nın %25’i civarında olan kayıtdışı ekonomiyi azaltmaktan ve bu kaynaklardan etkin şekilde gelir ve kurumlar vergisi alabilmekten geçiyor. Dolayısıyla, bütçenin vergi gelirleri kompozisyonu içinde cılız bir şekilde yer alan gelir ve kurumlar vergisi rakamları bu şekilde okunmalı.
Özetle, vergi gelirlerinin ana motoru olan ÖTV ve KDV kanallarında 2015’te iyi bir performans gördük; bu durum genel vergi performansına ve dolayısıyla genel bütçe performansına da yansıdı.
2015 Bütçesi’nin “gider tarafı”nın performansının da oldukça iyi olduğunu vurgulamak gerekli. Bütçe’nin gider tarafındaki olumlu tablo vurgulanırken 2015’te iki önemli genel seçim de yaşandığımızı not etmek gerekiyor. “Bütçe giderleri” 2015’te %12,8 oranında artışla (geçen yıl artış %9,8’di) 506 milyar TL olarak gerçekleşmiş durumda.
Bir not daha ekleyelim, özellikle son yıllarda “bütçe dışı harcamalarda” hızlı bir artışın yaşandığı uzmanlar tarafından vurgulanan bir diğer önemli nokta. Bu durum karşımızdaki bütçe gider rakamlarının tam olarak reel durumu yansıtmadığı anlamına gelebilir; ancak biz yorumlarımızı yaparken -aksi ispatlanana kadar- resmi olarak açıklanan rakamları kullanmak durumundayız.
Faiz dışı fazla rakamı da oldukça iyi; fazla 2015’te 2014’e oranla %14,5 artmış ve 30,4 milyar TL olmuş.
2014 yıl sonunda 23,4 milyar TL'lik bir “açık” veren Bütçe; 2015’te 22,6 milyar TL “açık” vermiş durumda. Mevcut açığın olumlu olduğunu belirtmemiz lazım; bunda bütçe giderlerindeki disiplin ile vergi gelirlerindeki iyi performans başrolü oynuyorlar. Yıllardır bütçe açığının bu düzeylerde ve GSYH’nın %1 – 2’si civarında tutturulması takdire şayan; ancak bütçenin önemli bir “maliye politikası aracı” olduğu da unutmamalı. Mesela bütçe 2015’i 1-2 milyar TL daha fazla bir açık tutarı ile kapasaydı ve bu kaynak da Ar-Ge ve/veya yatırım teşvikleri gibi katma değeri yüksek kaynaklara aktarılsaydı daha iyi olmaz mıydı sorusu da zihinleri kurcalıyor.
İyi vergi gelirleri ve gider performansı sayesinde, ekonomideki en önemli çıpa diyebileceğimiz “mali disiplinin” sürdürülmesi bakımından 2015’in de önceki yıllar gibi oldukça başarılı bir yıl olduğunu söylemek mümkün. Ekleyelim, ekonomik anlamda ciddi bir yavaşlama ile karşılaşabileceğimiz ve ilk üç ayında “geçici bütçe” ilerlemekte olduğumuz 2016’da, bütçeyi çok ciddi sınavlar bekliyor olacak.