TBMM Genel Kurulunun 8 Mart 2023 Çarşamba günkü birleşiminde "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin görüşmeleri sırasında kabul edilen bir önergeyle, kurumlar vergisi mükelleflerine 2022 yılı beyannameleri üzerinde uygulayacakları indirim ve istisna tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden yüzde 10 ek vergi ödemeleri yükümlülüğü getirildi.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre istisna uygulanan iştirak kazançlar ile yurtdışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden hesaplanacak ek vergi yüzde 5 olarak belirlendi.
Ek vergi, deprem nedeniyle ek gelir sağlanması amacıyla ihdas edildi.
Ek vergi ihdası 2022 yılı kurumlar vergisinin artırılması mı, yoksa deprem nedeniyle bir defalık alınacak bir vergi niteliğinde midir?
Yapılan düzenlemenin lafzından ve yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere, bu bir defalık alınacak ek verginin, deprem nedeniyle 2023 yılında tahakkuk edecek yeni ve bir defalık olağanüstü nitelikte bir vergi olduğu, vergilemeye 2022 yılı kriterlerinin alınmış olmasının bunu 2022 yılı kurumlar vergisine ek kurumlar vergisi niteliğine sokmadığını düşünüyorum. Bu nedenle, 2022 yılı kurumlar vergisi karşılığına dahil edilmemesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu nedenle 2022 yılı hesap dönemi kapandıktan sonra kanunlaşmasını, gerçek bir geriye yürüme olarak değerlendirmiyorum. Ancak başka gerekçelerle (mali güce göre ödeme, eşitlik ve öngörülebilirlik ilkeleri) Anayasaya aykırılığı ileri sürülebilir.
Genel nitelikte olmayıp vergiden istisna edilen kazançları veya düşük vergilenen mükellefleri kapsama alması ise ek verginin, toplumsal dayanışmanın sağlanması gibi sosyal ve ekonomik koşulların zorunlu kıldığı nedenlerle ihdas edildiğini haklı göstermek için ileri sürülebilir. Yani bu şekilde düzenlenmiş olması kamu yararı ile açıklanabilir.
Diğer taraftan bu ek verginin eski deprem vergisi gibi genel bütçeye dahil edileceğini de vurgulamak isterim. Yani deprem nedeniyle ihdas edilen bu ek verginin deprem için harcanacağının garantisi yoktur.
6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas ilinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaf tutuldu.
Ek vergi hesaplanmayacak istisna ve indirimler aşağıdaki gibi belirlendi:
1) Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
2) Portföyü Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
3) Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
4) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
5) Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,
6) Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları (KVK 5/d).
Ek vergi, iki taksitte ödenecektir. Birinci taksit ödemesi kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde (yani 30 Nisan 2023 akşamına kadar), ikinci taksit ödemesi ise bu süreyi takip eden dördüncü ayda (Ağustos ayı içinde) yapılacaktır.
Deprem nedeniyle ihdas edilen ek verginin dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksin ödeneceği öngörüldüğünden, beyannamede zarar çıksa veya geçmiş yıl zararının mahsubu nedeniyle matrah oluşmasa bile bu verginin ödenmesi gerekecektir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, burada bahsedilen indirimlerden kasıt, Kurumlar Vergisi Kanununun 10'uncu maddesinde düzenlenmiş bulunan indirimlerdir. Yoksa iptal edilen kıdem tazminatı karşılıkları, VUK ve IFRS farklılıklarından kaynaklanan indirimler, prim indirimleri, geç gelen faturalar ve benzeri nedenlerle yapılan indirimler ek vergiye tabi değildir.
Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanacaktır.
Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamayacak ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyecektir.
Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilecek ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmayacaktır.
Bu verginin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecektir.
Deprem nedeniyle bu tür bir defalık olağanüstü nitelikte ek vergilerin ihdas edileceği beklenmekteydi. Ancak "af kanunu" olarak değerlendirilen böyle bir kanunla düzenlenmesi sürpriz oldu.
Bence düzenlenmenin en sorunlu tarafı, vergilemeye esas alınan kriterler. Çünkü mükellefler planlamalarını mevcut düzenlemeye göre yaptıkları için düzenlemeyi öngörülebilirlik ilkesi yönünden sıkıntılı görüyorum.
Diğer taraftan düzenlemede ciddi hatalar var, şöyle ki yüzde 5 de olsa verginin kapsamına alınan iştirak kazançları istisnası gerçek bir istisna değil. İştirakte vergilenen kazancı ortak bünyesinde mükerrer vergilemenin önüne geçmek için yapılan bir indirim niteliğinde.
Ayrıca indirimli kurumlar vergisinin kapsama alınması da doğru ve teşvik sistemi ile amaçlanan bir durum değil.
Erdoğan Sağlam kimdir?Erdoğan Sağlam Ankara'da doğdu, ancak nüfusta doğum yeri olarak Çorum görünüyor. Liseyi İstanbul Maliye Okulu'nda yatılı okudu. Böylece mesleğe çok erken bir giriş yaptı. Ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Üzerinde lise ve fakülteyi ikincilikle bitirmek gibi bir lanet vardır. En birinci ikincidir. Üniversiteyi bitirmesinin ardından Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı Kurulu sınavını kazandı. Yedi yıl Hesap Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında ayrılarak özel sektöre geçti. Bir yıl süreyle bir şirketler grubunun mali işler direktörlüğünü yaptı. İzleyen dönemde uluslararası danışmanlık ve denetim şirketlerinden BDO Türkiye'ye (Denet) katıldı. Halen ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetine devam ediyor. Eşini ve işini çok seviyor. Başta Vergi Konseyi ve TÜSİAD olmak üzere pek çok mesleki sivil toplum kuruluşunun vergi çalışmalarına katkıda bulunuyor. 2003 -2010 yılları arasında ve 2020 yılında Milliyet gazetesinde, çalışma hayatı boyunca mesleki dergilerde vergisel konularda çok sayıda makalesi yayımlandı. Mayıs 2020'den itibaren T24'te yazmaya başladı. Teknik bir kitap yazmak istemediği için henüz bir kitabı yok. İleride en azından bir şiir kitabı, bir de polisiye roman yazmak istiyor. Yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetçilik lisanslarına sahiptir. |