"'Çapsız' şeklindeki ifadenin kaba, kırıcı, incitici ve saldırgan nitelikte olduğunda şüphe yoksa da...
İfadenin sövme somut bir fiil ya da olgu isnadı mahiyetinde olmadığı...
Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarının genişletilmesinin ve kişilerin eleştiri amacıyla yaptıkları düşünce açıklamalarına dava açılmasının önüne geçilmesinin tartışıldığı günümüz konjonktüründe...
Sövme, somut bir fiil veya olgu isnadı niteliği taşımayan ancak kaba sözlerle ağır eleştiri niteliğinde görülen ifadelerin taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde yer alan ifade özgürlüğü tanımı...
Ve AİHM tarafından siyasetçiye yönelik bu tarz sözlerin ağır eleştiri ve kaba söz kapsamında değerlendirilmesine gerektiğine dair kararları da göz önüne alındığında...
Hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından dolayı..."
Uzun süre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptıktan sonra, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınan Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı hedef alıyor. Yavaş'a Twitter hesabı üzerinden 'çapsız' ifadesini kullanıyor.
Yavaş'ın avukatları Cumhuriyet Savcılığına başvuruyor ve Melih Gökçek hakkında soruşturma açılıyor.
Soruşturma dosyası Cumhuriyet Savcısı Avni Rıfat Baysal tarafından inceleniyor. Savcı Baysal yukarıda aktardığım gerekçeye ek olarak, Anayasa'nın, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin ve TCK'nın çeşitli maddelerine gönderme yapıyor:
"Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı vardır...
Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla açıklama hakkına sahiptir."
Yine aynı yasalar ve ilkelerden yola çıkarak, uzun uzun ifade özgürlüğünü savunuyor. Aman, ne kadar güzel!..
AİHM'de bu yönde açılan davalardan, Türkiye ya da başka ülkelerle ilgili örnekler veriyor. Aman, ne güzel!..
Ve ekliyor:
"Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da belirtiği gibi, eleştiri hakkı kullanıldığında, kişiye yaptırım uygulanmayacağı ortaya konulmuştur."
Aman, ne güzel!..
Mutlaka el altında bulundurulması gereken bir karar. Ne de olsa, ifade özgürlüğü!..
"Erdoğan'ın açtığı sayısız hakaret davalarında örnek olması dileğiyle!.."
Madem temelde "ifade özgürlüğü" var...
Madem bir kişiye "çapsız" demek ifade özgürlüğü kapsamında...
Bu durumda Savcı Avni Rıfat Baysal'ın verdiği karar tartışmasız doğru:
"Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına..."
Savcı Baysal'ın verdiği bu kararın tarihi 13 Mart 2020, geçen yıl.
Tekrar vurgulamakta yarar var, savcı, Melih Gökçek'in Mansur Yavaş'a yönelik "çapsız" söylemini, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor.
İfade özgürlüğü!..
Aman, ne güzel!..
Tekrarında yarar var:
Örnek olsun!..
Bir süre önce savcı Baysal'ın önüne benzer bir dosya geliyor.
Bu kez şikayetçi olan, dava açan AKP'li Mamak Belediye Başkanı Murat Köse.
Şu tesadüfe bakın ki, bir yurttaş attığı bir tweette AKP'li Belediye Başkanı Murat Köse'ye tam da, aynı ifadeyi kullanıyor:
"Çapsız şovmen, koca Mamak'ı nasıl yönetecek. Mamak'ı artistlere yem etmeyiz, iyi ki, Büyükşehir var."
Melih Gökçek "çapsız" diyor, savcı Baysal uzun uzun AİHM, Anayasa ve TCK maddelerinden örnekler vererek, "çapsız" sözcüğünü ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor ve suç unsuru bulunmadığına karar veriyor.
Ama, bu kez...
7 Temmuz 2021 tarihli kararında, bir hafta önce, aynı savcı Avni Rıfat Baysal:
"Murat Köse isimli çapsız şovmen, koca Mamak'ı nasıl yönetecek. Mamak'ı artistlere yem etmeyiz. İyi ki, Büyükşehir var' şeklinde yorum yazarak, müştekiye (Belediye Başkanı Köse'ye) hakaret ettiği, şüphelinin bu şekilde üzerine atılı suçu gerçekleştirdiği anlaşılmakla,
Şüphelinin yargılanmasının mahkemenizde yapılarak, eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince, cezalandırılmasına karar verilmesi, kamu adına, talep ve iddia olunur."
Savcı Avni Rıfat Baysal'ın adını ilk kez duyuyorum, kendisini hiç tanımıyorum, bilmiyorum, hakkında hiç bir bilgiye sahip değilim. Adını, verdiği bu iki karar nedeniyle öğreniyorum.
Kendisine iki soru sormak istiyorum:
"Sayın Savcı Avni Rıfat Baysal,
İfade özgürlüğü tanımının sınırlarını genişleten bir karara imza attığınız için, örnek olması dileğiyle, önce sizi kutlamak istiyorum.
Sonra da, sormak istiyorum.
1-Mansur Yavaş'a yönelik Melih Gökçek'in kullandığı 'çapsız' sözcüğünü, yerinde bir kararla, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirir ve bunu AİHM, Anayasa ve TCK maddelerine dayandırırken...
Mamak Belediye Başkanına yönelik tam da aynı 'çapsız' sözcüğünde, bu kez neye dayanarak suç unsuru oluştuğuna karar veriyorsunuz?..
Aynı sözcük önce 'ifade özgürlüğü", olurken, sonra neden "suça' dönüşüyor?.."
2-Aynı sözcükten yola çıkarak, verdiğiniz iki karar birbiriyle neden çelişiyor?..
Sayın Savcı Bey,
Göndereceğiniz yanıtı bekliyor, aynen yayınlanacağına söz veriyorum.
İyi günler dilerim."
Evet, bekliyorum.
Bu gibi çelişkilerin hukuk adına tekrarlanmaması adına, yanıt bekliyorum.