Köln
Avrupa’da on gün içinde vaka sayısı iki katına çıktı. İspanya acil durum ilan etmenin eşiğinde, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda’nın Korona testi pozitif çıktı. İtalya’da yeni kısıtlamalar ilan edilmeden daha, protestolar başladı. Fransa’daki vaka sayısı bir günde 40 bini aştı. Belçika’da restoran, Cafe ve barlar kapatıldı. Belçika Dışişleri Bakanı Sophie Wilmès, Korona yüzünden yoğun bakıma alındı. Amerika’da da durum farklı değil. Uzmanlar günde en az 100 bin kişinin enfekte olduğunu söylüyorlar.
Öte yandan aşı geliştirme çalışmaları bütün dünyada hızla devam ediyor, halihazırda 200 denemenin içinde 40'tan fazla aşının klinik testleri yapılıyor. Şu ana kadar hiçbir aşının, hatta Çin ve Rusya’nın üretimine izin verdiği 6 aşının da etkili olduğu ispat edilemedi. Çin ve Rusya, etkinliğini araştırmadan, yani denemelerde üçüncü basamağı atlayıp, asker ve sağlık personeline aşı yapmaya başladı. Daha önce de anlatmıştık Almanya’da üç ayrı aşı yarışıyor. Alman hükümeti aşı denemelerine şu ana kadar yüz milyonlarca Euro akıttı. Sadece BioNTech, denemeleri ve üretim kapasitesini finanse etmek için 375 Milyon Euro destek aldı. BioNTech’in en büyük ortağı, Hexal adlı ilaç firmasının eski sahipleri Thomas ve Andreas Strüngmann adlı ikiz kardeşler. İkizler Hexal’in satışından elde ettikleri milyarlık sermayeyi görece küçük firmalar ile ortaklık kurarak harcıyorlar.
Tübingen kentindeki, 450 bin çalışanlı CureVac’in arkasında da finansörleri var. Büyük yazılım firması SAP’nin kurucu ortağı Milyarder Dietmar Hoop, şirketin yarısına sahip. CureVac, Mart ayında aşıyı bu yıl içinde bulacağını açıklamış, şirket genel müdürünün Beyaz Saray’a gittiği iddia edilmiş, hatta Amerikan Başkanı Trump’ın şirketi satın alacağı söylentisi dolaşmıştı. Bunun üzerine Alman Hükümeti 300 Milyon Euro vererek, söz konusu iddiaları reddeden şirketin %20 hissesini satın almıştı. Hükümet ayrıca 250 Milyondan fazla da destek sözü verdi. Alman Hükümeti bunları aşı üretiminin bağımsız yürümesi için yaptığını açıklamıştı. Şirkete ayrıca bir Kuveyt ve İngiliz firması da ortak oldu. CureVac de BioNTech ile aynı, yani Mesajcı RNA yöntemi üzerine kurdu aşı çalışmalarını. Ancak şirket yöneticileri, “en hızlı aşıyı kim bulacak?” yarışını kazanamayacaklarını ama en iyisini yapacaklarını iddia ettiler. Şimdilik aşı üretimi için 2022 yılı dillendiriliyor.
Alman Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi de aşı yarışına katılanlar arasında. Biologika firması ile birlikte geliştirdikleri aşının, ilk klinik denemelerine Ekim ayında başlayan Merkez de Alman Hükümeti’nden 114 Milyon Euro destek aldı. Biologika ve Merkez diğer ikisi gibi bir Start-Up şirketi değil. Yaklaşık bir asır önce Doğu Almanya’da kurulan kurum, duvarın yıkılması ile birlikte özelleştirildi. Araştırma biçimi ile de bu şirket diğerlerinden ayrılıyor. Çiçek aşısı gibi geleneksel çalışmalara dayandırılan bu yöntemde, Vektör aşısı denen ve Covid 19’un kalıtım bilgilerini taşıyan zararsız bir virüs zerk ediliyor vücuda ve bağışıklık yaratması bekleniyor. Bu çalışmanın önümüzdeki yıl sonunda ürün alabileceği belirtiliyor.
Öte yandan Oxford Üniversitesi ile birlikte çalışan AstraZeneca firmasının klinik denemelerine yeniden başladığını da haber verelim. Bir İngiliz denekte yan etkiler görüldüğü için denemelere 6 Eylül’de ara verilmişti. Amerikan firması Moderna da yarışı diğerleri ile aynı sırada yürütüyor.
Bilim insanlarının bu uzun vadeli çalışmalarından ve büyük şirketlerin yatırım yapma yarışından da anlaşılacağı üzere Korona salgının yıllara yayılacağı hesaplanıyor. Aşının bazı insanlarda olumlu etki yaratırken bazılarında işe yaramayacağını, Almanya’da bilim insanlarının hala farklı aşı denemelerinin peşinde olduğunu düşünürsek, önümüzdeki yılları da salgınla mücadele ile geçireceğimizi söyleyebiliriz. Özetle Korona’ya karşı en etkili aşı henüz denenmemiş olabilir.